skip to Main Content

Amerikalı Dr.Carolyn Dean’ in 2014 yılında yayınlayıp, son çalışmalar ışığında 2017 yılında güncellediği “The Magnesium Miracle” kitabında magnezyumun ne kadar hayati önem taşıyan bir mineral olduğunu gözler önüne seriyor.

Magnezyum tarihte ilk kez Magnesia adında bir Yunan Şehri yakınlarında, günümüzde de Epsom Salt olarak bilinen ve kasların rahatlatılması için banyolarda kullanılan magnezyum sülfat formunda bulunmuştur.

Magnezyumun vücudumuz için 5 ana rolü vardır;

  • Vücuttaki kimyasal reaksiyonları katalize eder,
  • Enerjini oluşmasını ve transferini,
  • Protein sentezini,
  • Sinir sistemindeki sinyallerin transferini,
  • Kasların gevşemesini sağlar.

Bu beş ana rolün magnezyum eksikliğinden dolayı yerine getirilememesi durumlarında en az 37 sağlık sorununun ortaya çıkabildiği görülmüştür. Bunları aşağıdaki şekilde listeleyebiliriz.

Reflü; yemek borusu ile mide arasındaki kasın görevini yerine getirmesi için gereklidir. Aksi durumda mideden yemek borusuna geri giden yiyecekler reflüye sebep olmaktadır.

Adrenal Yorgunluk; kronik stres, anksiyete, panik atak adrenal yorgunluğa yol açmaktadır bunun sonucu olarak da vücuttaki magnezyumun atılımının hızlanmasına ve dolayısı ile de magnezyum eksikliğine yol açmaktadır.

Alzheimer Hastalığı; magnezyum kalsiyum ve diğer ağır metallerin beyin hücrelerinde birikimini ve ilerlemesini engeller.

 

Anjin; anjin ağrısı, kalp kaslarındaki ciddi spazm sonucu oluşur, buna sebep olan ise kalp kaslarındaki magnezyum eksikliğidir. Vücuttaki en çok magnezyum oranı sol kalp karıncığındadır, bu yüzden kalbin pompalama işlevini yerine getirebilmesi için yeterli magnezyuma ihtiyaç vardır.

Anksiyete ve panik atak; adrenal yeterli magnezyum tarafından korunmayınca magnezyum sinir sitemini yatıştırır, kaslardaki basıncı rahatlatarak anksiyete ve panik atak etkilerinin azalmasını sağlar.

Artrit; ağrı ve inflamasyon en önemli iki semptomdur ve magnezyum tedavide etkilidir. Vücutta kalsiyum fazlalığının inflamasyona yol açtığı tespit edilmiştir, oysa kalsiyumu dengeleyen magnezyumdur. Dolayısı ile yeterli magnezyumun vücutta depolanması gerekmektedir bu dengeyi sağlamak için.

Astım; Histamin üretimi ve bronşal spazm magnezyum yetersizliğinin sonucudur.

 

Kalsiyum birikmesi ve damar sertliği; Magnezyum, kalsiyumun çözünerek damarlarda birikmesini önlemektedir. Yapılan son çalışmalarda kalsiyum ve magnezyumun 1:1 oranda vücutta bulunması gerektiğini göstermektedir. Kalsiyumun kemiklere yerleşmesine magnezyum ile birlikte K2 vitamini yardımcı olur.

Damar tıkanıklığı; magnezyum kan sulandırıcı değildir aksine damar tıkanıklığını, kalsiyumun damarlarda birikmesini engelleyerek, oluşmadan engeller .

Bağırsak hastalığı; Magnezyum eksikliğinde bağırsak yutma hareketini gerçekleştirmekte zorlanır, sonucunda kabızlık oluşur bunun neticesinde de vücutta toksidite, kolit şikâyetleri ortaya çıktığı gözlemlenmiştir.

Beyinde işlev bozukluğu; magnezyum, beyni kimyasalların ve bazı yiyeceklerde kullanılan katkı maddelerinin yol açtığı toksiditeden korur, kalsiyumu hücrelerden uzak tutar (eğer kalsiyum magnezyum ile dengelenmez ise hücrelere giderek ölümlerine yol açar) . Magnezyum beyindeki kan dolaşımını destekler. Kan damarlarının iç katmanlarını korur, damarlara aşırı kalsiyum geçip tıkanıklığa yol açmasını engeller.

Kolesterol yüksekliği; Magnezyumun doğal bir şekilde vücutta yüksek kötü kolesterol (LDL) üretimini düşürücü enzimin üretilmesinde, bunun yanında trigliseridin düşürülüp iyi kolesterol HDL) artmasına etkisi vardır.

Detoks etkisi; magnezyumun toksinleri ve alüminyum, cıva, kurşun gibi ağır metallerin vücuttan atılmasında önemli rolü vardır. Ayrıca vücudun doğal olarak ürettiği çok önemli bir antioksidan olan glutatyon oluşumunda kofaktördür.

Depresyon; Serotonin yani bizlerin iyi hissetmemizi sağlayan adına mutluluk hormonu da dediğimiz hormonun üretimi magnezyum oranına bağlıdır. Ayrıca magnezyum eksikliği olan beyin alerjenler ve diğer ruhsal hastalıklara yol açabilen dış faktörlere karşı daha duyarlıdır.

Sistit; Magnezyum eksikliği, enfeksiyon durumunda idrar torbasında spazmlara bu da sık idrara çıkmaya yol açar.

 

Diyabet; Magnezyum karbonhidrat metabolizmasını kolaylaştırarak insülin salgılanmasını, insülin de glikozun hücrelere geçmesini sağlar. Bu işlem olmasa glikoz ve insülin kanda birikerek doku hasarına yol açar. İnsülinin hücrelere geçmesini yol açan Tyrosine kinase enziminin üretilmesi magnezyuma bağlıdır. Ayrıca glikozun metabolize olmasını sağlayan 10 enzimden 7 sinin üretimi magnezyuma bağlıdır. Magnezyum olmadan insülin salgılanması imkânsızdır.

Kronik yorgunluk; magnezyum eksikliği olan hastalardaki en ortak şikâyet kronik yorgunluktur, çünkü onlarca enzim çalışamıyordur. Enerji üretimindeki en önemli faktör olan ATP’nin biyolojik olarak aktive olması magnezyuma bağlıdır.

Baş ağrısı; boyun ve baş bölgesin deki kas tansiyon ve spazmları magnezyum terapisi ile yatıştırılabilir.

 

Kalp Hastalığı; magnezyumun vücutta en fazla oranda bulunduğu organ kalbimizdir, özelliklede sol karıncık kaslarındadır. Bu yüzden de kalp hastalığı olanlarda magnezyum eksikliği görülmesi olağandır. Ne yazık ki kullanılan kalp ilaçlarının magnezyumu azaltıcı yan etkileri olduğu (içeriklerinde bulunan florid ile magnezyumun kimyasal etkileşimi nedeni ile) görülmüştür. Magnezyum takviyesi almak kalp krizi riskini azaltabilir.

Yüksek tansiyon; Vücuttaki kalsiyuma göre magnezyumun az kalması, bu iki önemli mineralin dengede olmaması durumunda kan damarlarındaki kaslarda oluşan spazm yüksek kan basıncına sebep olur. Magnezyum eksikliği sonucu kolesterolünde arttığını ve kalsiyuma bağlanarak tansiyonu daha da arttıracağını göz önünde bulundurarak, magnezyum seviyemize çok dikkat etmeliyiz.

Hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü); Magnezyum insülin üretiminin dengelenmesini dolayısı ile de ani kan şekeri düşüklüğünü engeller.

Hazımsızlık; mide asidinin salgılanması magnezyuma bağlıdır. Eksikliğinde sindirim işlemi olması gerektiği ölçüde sağlanamaz.

 

İnflamasyon (yangı-iltihaplanma); Time dergisi 2004 yılındaki bir sayısın da Gizli Katil=İnflamasyonu kapak konusu yaparak, inflamasyon ile kalp krizi, kanser, Alzheimer ve daha birçok hastalık arasındaki ilişki göz önüne sermiştir. Hâlihazırda büyük bir tehlike olarak görünen inflamasyonun tam olarak nedeni bilinmemektedir. Ancak yapılan çalışmalar kalsiyum fazlalığının inflamasyonu desteklediği, magnezyumun ise inflamasyonu önlediğini göstermiştir. (http://citeseerx.ist.psu.edu/viewdoc/download?doi=10.1.1.558.3833&rep=rep1&type=pdf)

Uykusuzluk; Magnezyum kaslardaki gerilmeyi önleyerek rahat bir uyku sağlar. Ayrıca uykuyu düzenleyen melatoninin üretimi yeterli magnezyum ile gerçekleşir.

Huzursuz bağırsak sendromu (IBS); Magnezyum kaslardaki spazm ve ağrıyı tedavi edici özelliğe sahip olmakla birlikte kabızlığı da önler.

Böbrek hastalığı; Magnezyum eksikliği anormal lipit seviyesine yol açar ve özellikle böbrek nakli yapılmış hastalarda kan şekeri kontrolünü zorlaştırır. Bu hastaların hücre emilimi yüksek magnezyum takviyesi almaları önerilmektedir.

Böbrek taşı; Magnezyum B6 vitamini ile desteklenerek alındığında böbrek taşı oluşumunu engellediği görülmüştür.

 

Migren; Serotonin dengesi magnezyum ile sağlanır. Serotonin azlığı baş ağrısı ve depresyona yol açar. Beyin damarlarındaki pıhtı birikintisi de migrene yol açabilir. Magnezyum, kalsiyumun damarlarda birikmesine engel olarak dolayısı ile migren ağrısının oluşmasını engeller.

Kas ve İskelet problemleri; kas krampları, lif dokusu iltihabı (romatizma), fibromiyalji, karın ağrısı ve spazmları, baştaki basınç ve ağrılar, kronik sırt ve boyun ağrıları magnezyum terapisi gerektiren şikâyetlerdir.

Sinir problemleri; magnezyum eksikliği ve dolayısı ile kalsiyum fazlalığı vücuttaki sinir hücrelerinin uyarılmasına yol açar. Bu da; yanma, kaslarda halsizlik, uyuşma, hassasiyet, iğne batması hissi, nöbet ve kasılma, seğirme, vertigo ve bilinç bulanıklığına yol açabilir.

Gebelik ve jinekolojik problemler; Magnezyumun aşağıdaki şikâyetleri önleme ve tedavide etkili olabileceği görülmüştür; adet öncesi sendromu, adet sırası kramplar, doğurganlık, erken kasılma, Serebral Palsi, SIDS (ani bebek ölümü).

Osteoporoz (kemik erimesi); Yüksek doz kalsiyum ve D vitaminin magnezyum ile dengelenmemesi durumunda kemik erimesi ortaya çıkabilir.

Parkinson; Magnezyum, kalsiyumun beyinde yol açtığı nöro-inflamasyona engel olmaktadır.

 

Raynaud’s Hastalığı; Magnezyum parmaklarda oluşan ağrı ve uyuşmayı, kasılan kan damarlarını gevşeterek engeller.

 

Spor sakatlanmaları; Magnezyum kaslardaki ağrı, inflamasyon, kasılma, kramp, basıncın tedavisinde yardımcıdır.

 

Spor sonrası; laktik asit birikimini engelleyerek, spor sonrası kas ağrı oluşumunu önler.

 

Diş çürümesi; Magnezyum eksikliği tükürükte fosfor ve kalsiyum dengesizliği ve dolayısı ile dişlerde hasara yol açar.

 

Kaynak: The Magnesium Miracle by Carolyn Dean, M.D, N.D.

Back To Top